M. İzzet Baysal

aziM

Demirbaşlardan
Katılım
19 Mayıs 2008
Mesajlar
1.910
Tepki puanı
1.129
Puanları
113
Yaş
47
Bulunduğu Yer
44-63
Tuttuğu Takım
BEŞİKTAŞ
M.İzzet Baysal, 1907 yılında Bolu'nun Karaçayır Mahallesi'nde dünyaya gelmiştir. Babası Rüştiye Mektebi mezunu Memur Ahmet Canip Efendi, annesi de Bolu'nun Alpagutbey Köyü'nden Hafız Behiye Hanım'dır. İkisi erkek, ikisi kız dört çocuklu ailenin en küçük çocuğu M.İzzet Baysal'dır.

M.İzzet Baysal, ilk ve orta öğrenimini Bolu'da yapmıştır. 1926 yılında İstanbul'da Mekteb-i Sultan-i Nefise'ye ( bugünkü ismi ile Mimar Sinan Üniversitesi ) Mimarlık Bölümü'ne kaydolur ve 1931 yılında Mimar olarak mezun olur. Dar gelirli bir ailenin çocuğu olan İzzet Baysal , 1927 yılında babasını da kaybetmiştir. Ama yılmamış, tatil aylarında ve okurken çeşitli işlerde çalışarak öğrenimini devam ettirmiş ve 411 no'lu diplomayı başarı ile almıştır.

Memuriyet hayatı Bolu Nafıa ( Bayındırlık ) Müdürlüğü'nde Mimar olarak başladı. 1932 yılında birkaç arkadaşı ile birlikte Gerede İlçesi'nin imar planını yaptı.

Daha sonra Ankara'da Milli Müdafaa Vekaleti Hava Müsteşarlığı'nda Mimar olarak çalışmaya başlamıştır. Görevi icabı Eskişehir Hava Meydanı inşaatının koordinatörlüğünü yapmıştır. 1934 yılında bu görevinden istifa eder ve Eskişehir Belediye'sinde Fen işleri Şefi olarak göreve başlar. Aynı yıl Eskişehir Lisesi'nde Coğrafya Öğretmeni olarak görev yapan Çanakkaleli Refika Pınar ile evlenir.

1936 yılında Ankara'da serbest olarak çalışmaya başlar. 1939 yılında tek evlatları olan Esin dünyaya gelir.

Ankara'da Azerbaycan temsilcisi Sadri Maksudi Aral'ın ve Medine Muhafızı Fahrettin Paşa'nın köşk projelerini İzzet Baysal yapmıştır.

1939 yılında vatani görevini yapmak üzere Afyon'a gitmiştir ve 1942 yılında tekrar Ankara'ya dönmüştür.

Başlayıp bitirdiği inşaatlara gelince :
Ankara Etlik Veteriner Laboratuarı, Bolu Devlet Hastanesi , Bolu Lisesi, Bolu Ziraat Bankası evleri, Bolu Kız Enstitüsü, Bolu Kapalı Cezaevi, Bolu-Adapazarı yolu üzerindeki Melen Köprüsü inşaatı ve yol inşaatları bunlardan bazılarıdır.

1942 yılında eşi Refika Hanım vefat edince, elindeki mevcut işlerini tamamlayıp , 1943 yılında İstanbul'a gider ve Karaköy'de Perşembe Pazarı'nda sıhhi tesisat ve hırdavat üzerine çalışan bir mağazayı satın alır ve çalışmaya başlar. Aynı zamanda kapı kilitleri imali için küçük bir atölye kurmuştur. Ama bu O'na yetmemiş, dükkanını sattığı "boru ekleme parçaları"nın neden yerli üretimle üretilmediğine kafa yormaya başlamıştır.

İki kere Almanya'ya giderek Temper Dökümü'nün ne olduğu araştırır, bu dökümden imal edilen boru ekleme parçalarının Türkiye'de imali için çalışmalar yapar ve neticede 1950 yılında özel teşebbüsün ilk Mekanize Döküm Fabrikası'nı kurar.

Baysal'ın çok zor şartlarda kurduğu bu fabrika üretime geçer geçmez, Avrupalı şirketler (8 büyük üretici Zürih'te bir kartel oluşturmuşlardır.) Türkiye'nin çiçeği burnunda kuruluşunu batırmaya çalışırlar ve Türkiye'ye yaptıkları ihracata %40 indirim uygulamaya başlarlar. İzzet Baysal, her zaman olduğu gibi azmi, sebatı, çalışkanlığı ve sabrı ile bazı geceler fabrikada yatarak da olsa,bu işin de üstesinden gelmiştir. Hatta , 1970'li yıllarda Avusturya, Almanya , Yunanistan ve Arap ülkelerine ihracata başladı.

1951 yılında İZZET BAYSAL DÖKÜM SANAYİİ MÜESSESESİ adı altında üretime başlayan kuruluş, 1957 yılında bir aile şirketi haline dönüştürülmüştür. İZSAL DÖKÜM SANAYİİ A.Ş. adı altında bugünlere kadar faaliyetini sürdürmüştür.

En büyük yardımcısı 1953 yılında yanına aldığı yeğeni Ahmet Baysal'dır. Hayatta en fazla değer verdiği kişi ise, kızı Esin'dir. 1939 yılında dünyaya gelen Esin, İstanbul Boğaziçi Koleji mezunudur. 1964 yılında aynı kolej mezunu Ankara'nın köklü ailelerinden Avundukların oğlu Cahit Avunduk'la evlenmiştir.

Esin Avunduk, babasını hiçbir zaman yalnız bırakmamış, varlığı ile zor zamanlarda babasına hep destek olmuştur. Vakfın kurucuları arasında olup, aynı zamanda Yönetim Kurulu Üyesi ve Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.

1980 yılı ortalarına kadar bizzat işlerin başında gördüğümüz İzzet Baysal, daha sonra da haftanın 3-4 günü iş yerine giderek işlerini takip etmeye başlamıştır. Gelir Vergisi'nde altın madalya ile ödüllendirilmiş, İstanbul'da Kurumlar Vergisi verenlerin ön sıralarında yer almıştır. 1986 yılında ikinci eşi Nafize Hanım'ı kaybetmiştir. 1986 yılının sonunda İZZET BAYSAL VAKFI'nı kurmuştur. 1994 yılı Eylül ayının sonunda fabrikayı kiraya vererek, iş hayatına son veren İzzet Baysal, tüm birikimlerini ve çalışmalarını İzzet Baysal Vakfı'na yoğunlaştırarak devam ettirmiş, 05-03-2000 tarihinde sabah saat 07:00'da hakkın rahmetine kavuşmuştur. 08-03-2000 tarihinde hiç kimseye nasip olmayan muazzam bir kalabalıkla, kendi arzusu ve Bakanlar Kurulu kararı ile Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gölköy Kampüsündeki anıt mezarına, çok sevdiği ve her şeyini adadığı Üniversite gençliğinin kalbine defnedilmiştir.

Mekânı Cennet Olsun.

İzzet Baysal'ın Vasıfları

Tasarrufa son derece önem verirdi. Hayatı boyunca israftan kaçmış ve tasarruf bilinci içinde yaşamıştır. O'nun tabağında yemek, bardağında su artırdığını göremezdiniz. Matbu evrakların arka yüzünü müsvedde olarak kullanmadan atmak, O'na göre israftı. O'na göre başarıya ulaşmanın yolu; azim, sabır,sebat , cesaret ve çalışmadır. Randevu yerine herkesten önce giderdi.

Her sabah gazetesini en ince teferruatına kadar okurdu. Ülke meseleleri ile yakından ilgilenirdi. Ancak , politikaya hiç karışmamıştır. O'na göre ülkemiz için gerekenler yeterince yapılmamış ve de yapılmamaktadır.

Polisiye ve macera romanlarını okumayı, tiyatroya gitmeyi severdi. İstanbul Sanat ve Kültür Festivali'nin kurucularındandır. Seyahati, bilhassa gemi ile seyahat etmeyi daha çok severdi. Bahçesi ile bizzat meşgul olurdu. Bir ara kanarya, daha sonraları orkide yetiştirmiştir.

Tevazu sahibiydi. Az konuşup, çok iş yapardı. Bilmediğini öğrenmek, O'nun en önemli vasfıydı. O'nun bu özelliğini giyiminde, yemesinde , içmesinde, oturmasında , kalkmasında yakinen görmek mümkündü.

O'na göre; para iyi bir dost, kötü bir düşmandır. O nedenle onu yerinde ve zamanında kullanmasını bilmek gerekir.
Yani insan paranın esiri olmamalıdır.
Dini inançları çok sağlamdı. Vakit namazlarını evinde veya iş yerinde kılardı. Gündüz kılamadığı namazlarını akşam evinde kaza ederdi. Hac farizası için yerine vekil göndermişti. İnanç konusundaki düşüncesi; Allah ile kul arasına kimsenin giremeyeceğidir.

İZZET BAYSAL VAKFI

İzzet Baysal Vakfı, 1986 yılının sonunda kuruldu. Vakfın amacı, Bolu ili başta olmak üzere eğitim ve sağlık ile ilgili yatırımları, donanımları ile birlikte yapıp, karşılıksız memleketin ve milletin hizmetine sunmak, zeki, çalışkan ve maddi desteğe muhtaç çocuklara burs vererek, onların vatana, millete hizmet için yetişmelerini sağlamak ve başarılı olanları ödüllendirmek diye özetleyebiliriz.

Vakfın öz varlığı, İzzet Baysal'ın vergisi ödenmiş tasarruflarının vakfa aktarılmasıyla oluşmuştur. Her sene vakfın öz varlığı gelirinin %80'i vakıf amaçlarına harcanmakta, %20'si öz varlığa aktarılmak suretiyle vakfın öz varlığı enflasyona karşı korunmaktadır. Vakfın 29 mütevelli üyesi vardır. Bunlardan yedisi onur üyesi, on biri Bolulu, ön bir üye de Baysal ailesi fertlerindendir.
 
Cevap: M.İzzet Baysal

paylalim için teşk açılmıs olan vakıflarla kendını cok iyi ifade etmiş zaten tşk
 
Cevap: M.İzzet Baysal

ben teşekkür ederim...
 
Back
Yukarı