akvaryum balıklarında mantar hastalığı

melek

Demirbaşlardan
Katılım
11 Nisan 2008
Mesajlar
2.610
Tepki puanı
255
Puanları
133
Tuttuğu Takım
GALATASARAY
Akvaryumlarımızda karşılaştığımız hastalıklardan biride mantar hastalığıdır. Genel olarak ortamda mantar sporları her zaman vardır. Uygun konak bulduklarında parazitler gibi balıklarımıza da musallat olurlar. Mantarların doğada yüzbinlerce türü vardır. Sucul mantarlar koşullara bağlı olarak çok çeşitli olsa da, akvaryumlarımızda genelde görülen türler; saprolegnia, achlya ve ichthyoponuslardır. Aşağıda mikroskop altında çekilmiş fotoğraflarını görmektesiniz.



Saprolegnia



Achlya


Ichthyoponus

Aşağıdaki şemada saprolegnia nın yaşam dönüşüm evreleri görülmektedir. Kırmızı renkli oospherelerin mavi renkli spermler ile fertilizasyonu sonucu zoosporlar oluşur ve üreme bu döngüde devam eder.





Balıklarda kafa, ağız, burun bölgeleri, yüzgeçler kuyruk ve solungaçlar potansiyel alanlardır. Eklem bölgeleri, çizilme, yırtılma ve zedelenme ihtimali yüksek bölgeler daha fazla risk altındadır. Gözle görülür hale gelmeleri, gruplar oluşturması ve gelişmesiyle olur. İplikimsi yapıların bir araya gelmesiyle misel şeklinde görülebileceği gibi, pamuk yığınını andırır şekilde de olabilir. Aşağıda balığın kafa kısmında gelişmiş bir saprolegnia görmektesiniz.





Akvaryum içerisinde diplerde kalmış atıklar , bitkiler , yosunlar , ölü canlılar üzerinde her zaman olmaları mümkündür. Bu potansiyel bir risk olsa da, bu aşamada balıklarımız için tam bir tehlikeden söz edilemez. Balığı konak olarak seçip parazit halini alabilmesi için açık bir kapı bulması gerekir. Mantar enfeksiyonuna yakalanmış bir balık, diğer balıklara doğrudan bunu bulaştıramaz. Başka bir deyişle mantar bulaşıcı değildir. Zayıf, bakımsız kalmış, yaralı balıklar dolaylı yoldan hastalığa açık halde iken, sağlıklı ve güçlü balıklara bulaşma olasılığı hemen hemen yoktur.

Genel yayılma prensibi balığın vücudunda yer tutar ve mümkün olduğunca derinlere doğru ilerlemeye çalışır. Kemik ve kıkırdak bölgelerine kadar ulaşan mantar artık öldürücü bir hal almıştır. Harici mantar türlerine karşın ichthyoponus bir dahili mantardır. İç organları sarar ve dış yüzeyde etkileri görülür.

Mantar oluşumunun sebepleri ve alınması gereken önlemler nelerdir?

1- Kötü su şartları ihtiva eden ve düzenli dip çekimi yapılmayan akvaryumlarda daha iyi barınma alanı bulur. Gelişime açık, varlığını sürdürebildiği bu alanlarda sürekli tetiktedir. Bu nedenle düzenli dip çekimi ile tabanda oluşan atıklar, ölü canlılar akvaryumdan uzaklaştırılmalıdır. İyi sirkülasyon olmayan ortamlarda bir oluşum sebebidir. Düz yumurta döken ebeveyn balıkların, yumurtalarını sürekli yüzgeçleri ile havalandırması bu noktada daha iyi anlaşılabilir. Çünkü yumurtalarda mantar için iyi bir barınma alanıdır.

2- Akvaryumlarımızda bulunan stres faktörleri hastalığa yakalanmaları için zemin hazırlar. Mukoza tabakasında bulunan mukus salgısı strese bağlı olarak düzenli salgılama yapmayabilir. Bunun sonucu olarak balığı hastalıklara karşı çepeçevre saran bu tabaka zayıflar ve mantarlara balığa bulaşması için ortam sağlar. Bilindiği gibi akvaryum canlılarında stresi oluşturan faktörler çok fazla ve kendi başına ayrı bir konudur. Konu burada ele alınamayacak kadar detaylıdır. Mukoza ve deri tabakasını güçlendirmek için B vitamini kompleksleri kullanılmalıdır.

3- Balık üzerinde fiziksel etkiler sonucunda oluşan yaralanmalar, ezikler, çizikler, yırtılmalar mukozayı zedeler. Bu bölgelerde mantar oluşumu için olanak sağlar. Akvaryumlarımızda her zaman ısrarla karşı çıktığımız yapay bitkiler, keskin köşeli mercanlar ve ortama ait olmayan nesneler balıkların yaralanmasına sebep olur. Mümkün olduğunca bu tür dekor malzemelerine yer verilmemelidir. Uygun olmayan ve agresif türler nedeniyle alınan darbeler, yaralanmalara sebep olduğu için, dolaylı yoldan, yaralanmaya ek olarak balığı hastalığa karşı açık hale getirir.

4- Akvaryuma yeni giriş yapacak canlılar ve malzemeler dezenfekte edilmelidir. Bitkiler, balıklar, canlı yemler taşıyıcı konumundadır. Yeni bitki eklenirken uygun şekilde temizliği yapılmalıdır. Balıklar rutin zamanda olduğu gibi, mantar hastalığına karşıda karantina tankında tutulup gözlem yapılmalıdır.

Mantar oluşmuş bir balık nasıl teşhis edilir?

Balıkta durgunluk, iştah kaybı, aşırı saklanma, zayıflama gözlenebilir. Deri üzerinde yukarıda sayılan bölgelerde oluşan iplikimsi ve pamukçuk şeklindeki yapılar gözle görülür. Bu yapılar beyaz renklidir, zamanla koyu renk alabilir. Başka bir sebeple yaralanan balığın bu bölgesinde renk değişikliği, bozulmalarda görülür.
Ichthyoponus türü mantar dahili bir mantar olduğu için dış belirtileri hemen görülmez. İçerde organları saran ve zamanla yayılan bu türde zamanla dış etkiler görülür. Bunlar deri; üzerinde noktacıkların oluşması, tümör benzeri çıkıntıların oluşması, galsama şişmesi şeklindedir. Aşağıda değişik mantar oluşumlarını görebilirsiniz.


Ölümle sonuçlanmış bir saprolegnia vakası


Ağız ve gövde üzerinde aşırı ilerlemiş saprolegnia vakası


Gövde üzerindeki açık yarada yeni başlamış saprolegnia


Yeni başlamış başka bir saprolegnia vakası


Dorsal yüzgeçte achlaya vakası


Solungaçta ilerlemiş bir achlaya vakası




Dışa vurmuş Ichthyosporidium vakası



Ichthyosporidium türü mantarın tümör şeklinde dışa vurmuş hali


Tedavi yöntemleri nelerdir?

Alınan önlemlere karşın balıkta hastalık oluşmuşsa tedavi edilmelidir. Tedavi balığın mantar oluşmuş bölgesine el yordamı ile permasol, tentürdiyot gibi kimyasalların sürülmesi ve temizlenmesi ile olabileceği gibi, ilaç tedavisi şeklinde de olabilir.

El yordamı ile yapılan tedaviden kesin sonuç almak mümkün olmadığı gibi, müdahale esnasında bir takım riskleri de beraberinde getirir. Pek tavsiye edilmeyen bir yöntemdir.

İlaç tedavisinde kaliteli markalar kullanmak, etkili ve çabuk sonuç almak açısından daha uygundur. Her ilacın ayrı bir kullanım şekli vardır. Bunun için prospektüsünde yazılı olan tedavi dozu ve süreci aksatılmadan uygulanmalıdır. Tedavi işlemi karantina tankında yapılmalıdır. Ayrı ortama alınan balık hem dinlenme, kendini toparlama fırsatı bulmuş olur, hem de ana tank kimyasalların etkisinden uzak kalmış olur.

Bilimsel olarak geçerliliği tam kanıtlanmamış olsa da kaya tuzu kullanımında da iyi sonuçlar alınmıştır. 20 litre suya bir çorba kaşığı kaya tuzu eritilerek ilave edilir. Ancak bu yöntem uygun olmayan türlerde uygulanmamalıdır. Labirentli balıklar, vatozlar gibi... Isıyı yükseltmek tedaviyi etkin kılacaktır. Bu süreçte kontrollü su değişimi yapılmalıdır. Yeni eklenen su dinlenmiş ve aynı ısıda olmalıdır. Her türlü tedavi yönteminde sirkülasyonu balığı yormayacak şekilde ayarlayıp, bol havalandırma yapılmalıdır.

akvaryumforum.com
 
Back
Yukarı