- Katılım
- 28 Mart 2008
- Mesajlar
- 23.246
- Tepki puanı
- 2.148
- Puanları
- 163
- Yaş
- 40
- Bulunduğu Yer
- ŞANLIURFA
- Tuttuğu Takım
- GALATASARAY
Büyük Selçuklu Devleti hakkında ansiklopedik bilgi
Göçmen Türklerde bozkırdaki ırmakları geçiş büyük önem arzediyordu. Oğuzname'de salı keşfeden kişi boyun önemli bir atası sayılmaktadır. Hanedanın atası olan Selçuk Bey tarafından temeli atılan bu devlet Bağdat'ı kendine başkent yaparak Abbâsî halifesinin koruyucusu konumuna erişti. 1092 yılında Selçuklu hükümdarı Melikşah'ın ölümünden sonra bölünmeye uğradı. Selçuklular tarafından kurulan diğer devletler Kirman Selçuklu Devleti, Horasan Selçuklu Devleti, Irak Selçuklu Devleti, Suriye Selçuklu Devleti ve Anadolu Selçuklu Devleti'dir. 1040-1157 yılları arasında hüküm süren Büyük Selçuklular, en güçlü oldukları dönemde Harezm, Horasan, İran, Irak, Suriye, Arap Yarımadası ve Anadolu'nun büyük kısmına egemen olmuş bir Türk devletidir. Kapladıkları alan doğuda Balkaş ve Issık Gölleri, Tarım Havzası; batıda Ege ve Akdeniz sahilleri, kuzeyde Aral Gölü, Hazar Denizi, Kafkasya, Karadeniz; güneyde Arabistan dahil Umman Denizi'ne kadar ulaşıyordu (10.000.000 km2).
Kınık boyu Orta Asya'daki Oğuz boylarından biriydi. Selçuk Bey, Oğuz Yabguluğunda subaşı (ordu komutanı) görevindeydi. Selçuk Bey giriştiği taht mücadelesini kaybedince 10. yüzyılın ikinci yarısında ailesi ve ordusu ile birlikte İran yönüne göç ettiler. Bu göçebe topluluk Karahanlılara ve Samanîlere savaşlarda asker vererek karşılığında geniş otlaklar elde etti. Burada müslümanlığı benimsedikten sonra Samanîler Devletinin yönetiminde söz sahibi oldu. Samanîler Devleti yıkılınca Selçuk Bey, Müslüman halkıyla birlikte Horasan bölgesine yerleşti. Selçuk Bey'in 1009'da ölümünden sonra daha da güneye indiler.
Selçuk Bey'in oğlu Arslan Bey'in yönetiminde, Karahanlıları ve Gaznelileri endişelendirecek kadar güçlendiler. Arslan Bey'in Gaznelilerce tutuklanması ve 1032'de ölmesinden sonra, Selçuk Bey'in torunları Tuğrul Bey ve Çağrı Bey bağımsızlıklarını elde etmeye giriştiler. Selçukluların teşkilatlı devlet düzenine girmesi bu döneminde oldu. Devletin ilk yöneticisi Tuğrul Bey'di. Selçuklular 1035'te büyük bir Gazneli ordusunu yenerek Horasan içlerine doğru ilerlediler. 1037'de de, bugünkü Türkmenistan’da yer alan Merv kentini ele geçirdiler. 1038'de Gaznelileri ikinci kez yendiler ve Nişabur kentine girerek bağımsızlıklarını ilan ettiler. Tuğrul Bey sultan sanıyla hükümdar ilan edildi ve Büyük Selçuklu Devleti de böylece kurulmuş oldu.
Gazneli I. Mesut, Büyük Selçuklu Devleti’ni ortadan kaldırmak amacıyla güçlü bir orduyla Selçuklu topraklarına girdi. Gazneli ve Büyük Selçuklu orduları, Merv yakınlarında Dandanakan denen yerde karşılaştılar. Mayıs 1040’ta yapılan Dandanakan Savaşı'nda, Büyük Selçuklular Gazneli ordusunu ağır bir yenilgiye uğrattı. Bu savaştan sonra Büyük Selçuklu Devleti’nin Harzem ve Horasan'da varlığı kesinlik kazandı. Tuğrul Bey, bu savaşın ardından giriştiği fetihlerle bütün İran'ı denetimi altına aldı. 1041'de Kirman, 1042'de Harzemşahlar ve Kakuveyhîler, Cürcan'da Ziyarîler ve Misafirîler, Hamedan ve İsfahan şehirleri, 1051'de Şiraz'daki Kalicarîler, 1052'de Umman, 1054'te Tebriz'deki Revadîler, Diyarbakır'daki Mervanîler, Hille'deki Mezyedîler, Musul'daki Ukaylîler, 1056'da Huzistan'daki Hezâresbîler ve Büveyhoğulları'nın toprakları Büyük Selçuklu Devleti'ne katıldı. Devletin sınırları, batıda Bizans, güneybatıda Abbasiler, kuzeybatıda Gürcistan topraklarına dayandı.
18 Eylül 1048'de Erzurum yakınlarındaki Pasinler Ovası'nda birleşik Bizans-Gürcü ordusuyla yaptığı Pasinler Savaşı'nı kazanan Büyük Selçuklular, Doğu Anadolu içlerine akınlar düzenlemeye başladılar. İslam dünyasının dinsel önderi konumundaki Abbasiler, bu dönemde Bağdat'ı elinde tutan Büveyhilerin siyasal baskısı altındaydı. Tuğrul Bey, Halife Kâim'in çağrısı üzerine 15 Aralık 1055'te Bağdat'a girdi ve Büveyhileri halifeliğin merkezinden çıkardı. Bu olayın ardından Büyük Selçukluların İslam dünyasındaki itibarı arttı.
Göçmen Türklerde bozkırdaki ırmakları geçiş büyük önem arzediyordu. Oğuzname'de salı keşfeden kişi boyun önemli bir atası sayılmaktadır. Hanedanın atası olan Selçuk Bey tarafından temeli atılan bu devlet Bağdat'ı kendine başkent yaparak Abbâsî halifesinin koruyucusu konumuna erişti. 1092 yılında Selçuklu hükümdarı Melikşah'ın ölümünden sonra bölünmeye uğradı. Selçuklular tarafından kurulan diğer devletler Kirman Selçuklu Devleti, Horasan Selçuklu Devleti, Irak Selçuklu Devleti, Suriye Selçuklu Devleti ve Anadolu Selçuklu Devleti'dir. 1040-1157 yılları arasında hüküm süren Büyük Selçuklular, en güçlü oldukları dönemde Harezm, Horasan, İran, Irak, Suriye, Arap Yarımadası ve Anadolu'nun büyük kısmına egemen olmuş bir Türk devletidir. Kapladıkları alan doğuda Balkaş ve Issık Gölleri, Tarım Havzası; batıda Ege ve Akdeniz sahilleri, kuzeyde Aral Gölü, Hazar Denizi, Kafkasya, Karadeniz; güneyde Arabistan dahil Umman Denizi'ne kadar ulaşıyordu (10.000.000 km2).
Kınık boyu Orta Asya'daki Oğuz boylarından biriydi. Selçuk Bey, Oğuz Yabguluğunda subaşı (ordu komutanı) görevindeydi. Selçuk Bey giriştiği taht mücadelesini kaybedince 10. yüzyılın ikinci yarısında ailesi ve ordusu ile birlikte İran yönüne göç ettiler. Bu göçebe topluluk Karahanlılara ve Samanîlere savaşlarda asker vererek karşılığında geniş otlaklar elde etti. Burada müslümanlığı benimsedikten sonra Samanîler Devletinin yönetiminde söz sahibi oldu. Samanîler Devleti yıkılınca Selçuk Bey, Müslüman halkıyla birlikte Horasan bölgesine yerleşti. Selçuk Bey'in 1009'da ölümünden sonra daha da güneye indiler.
Selçuk Bey'in oğlu Arslan Bey'in yönetiminde, Karahanlıları ve Gaznelileri endişelendirecek kadar güçlendiler. Arslan Bey'in Gaznelilerce tutuklanması ve 1032'de ölmesinden sonra, Selçuk Bey'in torunları Tuğrul Bey ve Çağrı Bey bağımsızlıklarını elde etmeye giriştiler. Selçukluların teşkilatlı devlet düzenine girmesi bu döneminde oldu. Devletin ilk yöneticisi Tuğrul Bey'di. Selçuklular 1035'te büyük bir Gazneli ordusunu yenerek Horasan içlerine doğru ilerlediler. 1037'de de, bugünkü Türkmenistan’da yer alan Merv kentini ele geçirdiler. 1038'de Gaznelileri ikinci kez yendiler ve Nişabur kentine girerek bağımsızlıklarını ilan ettiler. Tuğrul Bey sultan sanıyla hükümdar ilan edildi ve Büyük Selçuklu Devleti de böylece kurulmuş oldu.
Gazneli I. Mesut, Büyük Selçuklu Devleti’ni ortadan kaldırmak amacıyla güçlü bir orduyla Selçuklu topraklarına girdi. Gazneli ve Büyük Selçuklu orduları, Merv yakınlarında Dandanakan denen yerde karşılaştılar. Mayıs 1040’ta yapılan Dandanakan Savaşı'nda, Büyük Selçuklular Gazneli ordusunu ağır bir yenilgiye uğrattı. Bu savaştan sonra Büyük Selçuklu Devleti’nin Harzem ve Horasan'da varlığı kesinlik kazandı. Tuğrul Bey, bu savaşın ardından giriştiği fetihlerle bütün İran'ı denetimi altına aldı. 1041'de Kirman, 1042'de Harzemşahlar ve Kakuveyhîler, Cürcan'da Ziyarîler ve Misafirîler, Hamedan ve İsfahan şehirleri, 1051'de Şiraz'daki Kalicarîler, 1052'de Umman, 1054'te Tebriz'deki Revadîler, Diyarbakır'daki Mervanîler, Hille'deki Mezyedîler, Musul'daki Ukaylîler, 1056'da Huzistan'daki Hezâresbîler ve Büveyhoğulları'nın toprakları Büyük Selçuklu Devleti'ne katıldı. Devletin sınırları, batıda Bizans, güneybatıda Abbasiler, kuzeybatıda Gürcistan topraklarına dayandı.
18 Eylül 1048'de Erzurum yakınlarındaki Pasinler Ovası'nda birleşik Bizans-Gürcü ordusuyla yaptığı Pasinler Savaşı'nı kazanan Büyük Selçuklular, Doğu Anadolu içlerine akınlar düzenlemeye başladılar. İslam dünyasının dinsel önderi konumundaki Abbasiler, bu dönemde Bağdat'ı elinde tutan Büveyhilerin siyasal baskısı altındaydı. Tuğrul Bey, Halife Kâim'in çağrısı üzerine 15 Aralık 1055'te Bağdat'a girdi ve Büveyhileri halifeliğin merkezinden çıkardı. Bu olayın ardından Büyük Selçukluların İslam dünyasındaki itibarı arttı.