- Katılım
- 28 Mart 2008
- Mesajlar
- 23.243
- Tepki puanı
- 2.147
- Puanları
- 163
- Yaş
- 40
- Bulunduğu Yer
- ŞANLIURFA
- Tuttuğu Takım
- GALATASARAY
Tek başına yaşam mücadelesi bile veremeyecek güç ve yaşta öksüz kalan çocuğa bir dişi kurt sahip çıkarak anası gibi korur ve büyütür, besler ve avcı olması için yetiştirir.
Dolu dizgin koşan atlar ve onları ustalıkla yöneten biniciler, izleyenleri büyü etkisi altına alan ve atalarımız tarafından kültürel miras olarak tanımlanabilecek bir spor oyunu bağlamında belki de artık tüm dünyaya tanınan ve Orta Asya bölgesinde daha Emir Timur döneminde oynanan Polo oyununu biçim olarak andırmaktadır. Yalnızca bu oyunda değneğin yerine oyuncuların kolları, topun yerine ise “keçi” anlamına gelen “içki” olarak tanımlanan keçi postu kullanılmaktadır. Kimi zaman bu adın “ulak”(oğlak) olarak da geçtiği bilinmektedir. Kalelerin yerine de topraktan yapılan kenarları yüksek iki çukur kurulmaktadır, bu oyun için.
Teknik parametreleri konusunda da, sonra ayrıntılı bilginin verileceği bu yazıya “Kök Kurt” anlamına gelen “Kök Börü” oyununun, görevli olarak gittiğimiz Dağlık Altay ülkesindeki tarihçesinden girmekte yarar görülmektedir.
Aslında bu oyunu, Uluslararası TÜRKSOY Teşkilatı, Rusya Federasyonu Kültür ve Kitlevi İletişimler Bakanlığı ve Altay Cumhuriyeti Kültür ve Sinema Bakanlığının ortaklığıyla 22-27 Temmuz 2004 tarihlerinde Altay Cumhuriyetinde düzenlemiş olduğu Uluslararası Lev Gumilöv Forumu çerçevesinde katıldığımız Altay’ın Ulagan Bölgesindeki Uluslararası Kaycılar (eski bir Türk geleneğinde gırtlaktan türkü okuyan sanat kişileri) Kurultayı esnasında izleme olanağını elde ettik. Bu yazımda yer verdiğim bilgilerin çoğu, Altay’da bu oyununu başlatıcısı, tek yetkili hakemi ve Altay Cumhuriyeti Kök Börü Federasyonu Başkanı Daniil Mamıyev tarafından sağlanmıştır.
Dağlık Altay’a Kök Börü oyununu ilk kez resmi olarak Kırgız Cumhuriyeti’nden 2003 yılında Daniil Mamıyev getirmiştir. Dolayısıyla, Kök Börü oyunu spor uygulaması bakımından, Kırgızistan’da ikisi profesyonel düzeyde olmak üzere çok eski zamanlardan beri çok sayıda güçlü spor takımı tarafından oynanırken, Altay ülkesi için daha yeni hayata geçirilen bir spor dalı olduğu söylenebilir. Bununla birlikte, Kök Börü oyununun kökleri Altay dağlarında oldukça eski tarihlere dayanmaktadır.
Efsaneye göre kanlı bir savaşta Türkleri büyük bir yenilgi alır ve düşman galip geldikten sonra halkın tümünü yok etme yoluna gitmiş ve bir zamanlar çok nüfus ve nüfuzlu devletin gerisinde yalnızca bir erkek çocuğu hayatta kalmayı başarır, daha doğrusu yazgısı tarafından bu sağlanır. Tek başına yaşam mücadelesi bile veremeyecek güç ve yaşta öksüz kalan bu çocuğa bir dişi kurt sahip çıkarak anası gibi korur ve büyütür, besler ve avcı olması için yetiştirir.
Bu dişi kurdun adı ise Aşina idi. İşte Aşina soyu Türklerde başlangıcını, tarihle efsanenin karışık olduğu bu dönemden alır.
Oyunun adı olan Kök Börü de adından da anlaşılacağı üzere o dönemden beri Türklerin geleneksel bir ata sporu haline gelir.
Dolu dizgin koşan atlar ve onları ustalıkla yöneten biniciler, izleyenleri büyü etkisi altına alan ve atalarımız tarafından kültürel miras olarak tanımlanabilecek bir spor oyunu bağlamında belki de artık tüm dünyaya tanınan ve Orta Asya bölgesinde daha Emir Timur döneminde oynanan Polo oyununu biçim olarak andırmaktadır. Yalnızca bu oyunda değneğin yerine oyuncuların kolları, topun yerine ise “keçi” anlamına gelen “içki” olarak tanımlanan keçi postu kullanılmaktadır. Kimi zaman bu adın “ulak”(oğlak) olarak da geçtiği bilinmektedir. Kalelerin yerine de topraktan yapılan kenarları yüksek iki çukur kurulmaktadır, bu oyun için.
Teknik parametreleri konusunda da, sonra ayrıntılı bilginin verileceği bu yazıya “Kök Kurt” anlamına gelen “Kök Börü” oyununun, görevli olarak gittiğimiz Dağlık Altay ülkesindeki tarihçesinden girmekte yarar görülmektedir.
Aslında bu oyunu, Uluslararası TÜRKSOY Teşkilatı, Rusya Federasyonu Kültür ve Kitlevi İletişimler Bakanlığı ve Altay Cumhuriyeti Kültür ve Sinema Bakanlığının ortaklığıyla 22-27 Temmuz 2004 tarihlerinde Altay Cumhuriyetinde düzenlemiş olduğu Uluslararası Lev Gumilöv Forumu çerçevesinde katıldığımız Altay’ın Ulagan Bölgesindeki Uluslararası Kaycılar (eski bir Türk geleneğinde gırtlaktan türkü okuyan sanat kişileri) Kurultayı esnasında izleme olanağını elde ettik. Bu yazımda yer verdiğim bilgilerin çoğu, Altay’da bu oyununu başlatıcısı, tek yetkili hakemi ve Altay Cumhuriyeti Kök Börü Federasyonu Başkanı Daniil Mamıyev tarafından sağlanmıştır.
Dağlık Altay’a Kök Börü oyununu ilk kez resmi olarak Kırgız Cumhuriyeti’nden 2003 yılında Daniil Mamıyev getirmiştir. Dolayısıyla, Kök Börü oyunu spor uygulaması bakımından, Kırgızistan’da ikisi profesyonel düzeyde olmak üzere çok eski zamanlardan beri çok sayıda güçlü spor takımı tarafından oynanırken, Altay ülkesi için daha yeni hayata geçirilen bir spor dalı olduğu söylenebilir. Bununla birlikte, Kök Börü oyununun kökleri Altay dağlarında oldukça eski tarihlere dayanmaktadır.
Efsaneye göre kanlı bir savaşta Türkleri büyük bir yenilgi alır ve düşman galip geldikten sonra halkın tümünü yok etme yoluna gitmiş ve bir zamanlar çok nüfus ve nüfuzlu devletin gerisinde yalnızca bir erkek çocuğu hayatta kalmayı başarır, daha doğrusu yazgısı tarafından bu sağlanır. Tek başına yaşam mücadelesi bile veremeyecek güç ve yaşta öksüz kalan bu çocuğa bir dişi kurt sahip çıkarak anası gibi korur ve büyütür, besler ve avcı olması için yetiştirir.
Bu dişi kurdun adı ise Aşina idi. İşte Aşina soyu Türklerde başlangıcını, tarihle efsanenin karışık olduğu bu dönemden alır.
Oyunun adı olan Kök Börü de adından da anlaşılacağı üzere o dönemden beri Türklerin geleneksel bir ata sporu haline gelir.