İbn-i Sina (980-1037)

>>> p a r s <<<

Etkin Üye
Katılım
28 Ağustos 2008
Mesajlar
635
Tepki puanı
209
Puanları
43
Yaş
37
Bulunduğu Yer
&gt; &gt; &gt; maça as&lt; &lt; &lt;
Tuttuğu Takım
GALATASARAY
İBN-İ SİNA
İslam aleminde yetişen meşhur felsefe ve tıp alimi, 980(H.370) senesinde Buhara yakınlarındaki Afşan’da doğdu. 1037(H.428) senesinde elli yedi yaşında iken öldü. Fevkalade bir zeka, hareketli ve çok kuvvetli bir hafızaya sahip olan İbn-i Sina, on yaşına kadar Kur’an-ı kerimi ezberledi. 18 yaşına kadar devrinin bütün ilimlerini öğrendi. Buhara prensi Nuh bin Nasr Samani’yi tehlikeli bir hastalıktan kurtardığı için, Saray Kütüphanesi’nin müdürlüğüne getirildi. Genç yaşta; din, edebiyat, geometri, matematik, fizik, mantık ve felsefe bilgilerine vakıf olmuştur. Abdullah Natili adında birinden mantık ve felsefe öğrendi. Bu arada tıp ilmini de öğrenmekteydi.
- İbn-i Sina, tıp, matematik, mantık, felsefe, astronomi, fizik, kimya, formakoloji, edebiyat ve arkeoloji ilimlerinde söz sahibi idi. En meşhur olduğu ilim sahası tıp idi, tıp ilminde mütehassıs olarak önceki tıp ilmindeki pek çok metodu değiştirdi. İbn-i Sina: “ Tıp ilmi, sıhhatte ve hastalıkta insan bünyesinin halini öğretir. Sıhhatte olanların sağlığını muhafaza ve hastaların sıhhatlerini geri getirmek, bu ilim sayesinde kabildir.” Demiştir.
- tıp alanında bir çok keşifler yapmıştır. Kanın, gıdayı taşıyıcı bir sıvı olduğunu, akciğer hareketlerinin pasif olarak göğüs hareketleri ile ilgili olduğunu, diyabette idrardaki şekerin varlığını, kızıl hastalığını keşfeden odur. Yine ameliyatlarda uyutucu ilaçları ilk defa kullana odur. Hastalıkların mikroplarda geldiğini ilk bulan, yine odur. 900 sene evvel; Her hastalığı yapan bir kurttur. Yazık ki, bunları görecek bir aletimiz yoktur” diyerek mikropların varlığından bahsetmiştir. İç hastalıkları, bedeni parmaklarla sertçe yoklayarak tesbit etme metodu da ona aittir. İlk filtre kullanarak suyu mikroplardan arıtanda odur.
- İbn-i Sina’ ya gelinceye kadar beyin gibi gevşek, kemik gibi sert dokuların iltihaplanmayacağı iddiasını ilk defa o reddetmiş ve “ Kemikler de iltihaplanır” diyerek bu görüşü çürütmüştür, enfeksiyonez beyin iltihabını diğer akut enfeksiyonlardan yine ilk defa o ayırmıştır. Aynı zamanda İran Humması adını verdiği şarbonu açık ve tam bir şekilde izah etti. Genetik yolla hastalıkların yaradılıştan olabileceğini bunun ise, organ üzerinde şekil, fonksiyon bozuklukları ile kendisini gösterebileceğini bildirdi. Karaciğer hastalıklarını ve sarılığı en iyi şekilde tarif etti. Karaciğer hastalığında sindirim bozuklukları, kanamalar olabileceğini, dalak ve mesanenin fizyolojisini bozacağını bildirdi. Sarılığın, karaciğer dokusunun bozulmasından veya safra yollarındaki tıkanıklıktan ileri geldiğini açıkladı.
- İbn-i Sina’nın tıp ilmi yanında diğer ilimlerde de bir çok başarıları vardır. Jeoloji ilmindeki keşifleri devrin çok ilerisindedir. Felsefi alanda da tanınmıştır. Ama onun felsefesi Eflatunculuk olarak tanınmıştır.
- İbn-i Sina’ya tıp sahasında en büyük şöhreti te’min eden şüphesiz ki, El- Kanun fit- tıp adlı eseridir. Beş ciltten meydana gelmektedir. Her bir cildinde tıp alanının farklı buluşları ve bilgileri bulunmaktadır ve eserler öğrencilerin anlayacakları şekilde kısa notlar ve özetler halinde yazılmıştır.
 
Back
Yukarı