Kpss 50 Soru İle Türkçe Denemesi

Aşk'a İnanmışt'ı

Genel Yönetici
Staff member
Katılım
28 Mart 2008
Mesajlar
23.243
Tepki puanı
2.147
Puanları
163
Yaş
40
Bulunduğu Yer
ŞANLIURFA
Tuttuğu Takım
GALATASARAY
1. "Renk" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde başka sözcüklerle kalıplaşarak "neşe, canlılık
ve değişiklik kazandırmak" anlamına gelen bir söz grubu oluşturmuştur?
A) Bir gün de, işe daha fazla renk vermiş olmak için eve büyükçe bir kutu getirdi ve bu
kutuda dinamit olduğunu gizlice hanımına söyledi.
B) Albümde rengi uçmuş, kenarları yenmiş, yırtılmaya yüz tutmuş bir fotoğrafı vardı.
C) Kadınlar, bu defa onu dükkanın kapısında yakaladılar, aynı şeyi ona açtılar, o renkten
renge girdi, bir şey söyleyemedi.
D) Sanat şahsi oldukça, şahısların renk renk bir kalabalık olduğu anlaşıldı.
E) Renkli bir yaşantısı vardı, dostları çok, parası çok, eğlencesi yerindeydi ama yine de
mutlu saymıyordu kendini.

2. Sözün pişirilmesi ne hoş bir eylem (I). Yaşamın anlamı ancak o zaman kendini gösterir (II). Böyle
bir ortamda insan duyduğu sevinçle işlerini tıkır tıkır yürütür (III). Başkalarına karşı utanılacak
davranışlardan uzaklaşmış olur (IV). Sözü tavına getirip söylemek gerekir (V). Sözünü bilen
kişiler ne saygı duyulası insanlardır (VI). Birinci cümledeki altı çizili sözle anlamca özdeş bir söz
hangi cümlede kullanılmıştır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

3. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden hangisi mecaz anlamıyla kullanılmıştır?
A) Uyanınca bütün yıldızların söndüğünü gördüm.
B) Söktüğün bu vidayı atma, işimize yarayabilir.
C) İzmir’in varlıklı ve soylu ailelerinden birinin tek erkek çocuğuydu.
D) Onu biraz üzdüm ama pişman olup özür diledim.
E) Yolcuların birçoğu renksiz insanlardı, kimse tanımıyordu onları.

4. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi gerçek anlamı dışında kullanılmıştır?
A) Bu binanın biçimi benim hoşuma gitmedi.
B) Oraya yapacağımız geziyi haftaya bıraktık.
C) Dikkatle dinledim ama söylediklerinden birşey anlayamadım.
D) Gelenlerin arasında bellerini doğrultamayacak kadar yaşlı olanlar da vardı.
E) Evi, sade sesiyle değil vücudu ile de doldurdu.

5. "Yürümek" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde "mecaz anlamıyla" kullanılmıştır?
A) Yaşlıca bir erkekle biraz şişmanca bir kadın, göle doğru yürüyorlardı.
B) Edinilen bilgilere göre iklim değiştikçe buz dağları güneye doğru yürüyormuş.
C) Çocuk daha bir yaşına basmadan yürüdü.
D) Nisan ayında dalların en uç kısımlarına bile su yürür.
E) Önceleri korkuyordu ama şimdi neşesi yerinde çünkü işleri iyi yürüyor.

6. Bu eserleri devlet emniyet altına alır. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz grubuyla aynı
anlama gelen bir sözcük kullanılmıştır?
A) Bu konuda biz ona güveniyoruz.
B) Bu yollar çok tehlikeli, aman dikkatli ol!
C) Türk genci vatanını korur.
D) Bu insanlar her zaman size yardım eder.
E) Bu şiirler her zaman eski önemini koruyor.
7. Bütün sevgileri atıp içimden varlığımı yalnız ona verdim ben. "vermek" sözcüğü aşağıdaki
cümlelerin hangisinde bu dizedeki anlamıyla kullanılmıştır?
A) Yağmur ara vermeden yağıyor, sanki gök yere iniyordu.
B) Eğer kendini derslerine verirsen başarılı olabilirsin.
C) Ben vatana her şeyimi verdim, başka bir şey yok gözümde.
D) Bu yarışmadan sonra ona ödülünü o dönemin valisi verir.
E) Bana milletimin verdiği bu değerden çok memnunum.

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim kullanılmıştır?
A) Çocuk bu gece sabaha kadar ağladı ve bizi hiç uyutmadı.
B) Bu kitabı okuyunca bazı gerçekleri daha iyi anlayacaksın.
C) Onun bu vurdumduymazlığı herkesi çileden çıkartıyordu.
D) Renk körü olanların ehliyet alması mümkün değil.
E) Renk vermiyor ama üzüldüğü her halinden belli.

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim açıklaması ile kullanılmamıştır?
A) Sen bu çocuğa fazla yüz veriyorsun, hoşgörülü davranıp şımartıyorsun onu.
B) O, senin yüzüne gülüyor, sana yalandan dost görünüyor, sakın aldanma ona.
C) Onun söylediği her şeyi yapıyor, bir dediğini iki etmiyordu.
D) Bu işi beceremedi, yüzüne gözüne bulaştırdı yine.
E) Bu beldede kocaman işler göreceğini herkese parmak ısırtacak eserler ortaya koyacağını
düşünüyordu.

10. Aşağıdaki dizelerin hangisinde beğenme, takdir vardır?
A) Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış.
B) Ben sana sevmeyi öğretemedim.
C) Böyle güzel gördün mü sen gözlerim?
D) Ben böyle aşka aşk mı derim.
E) Mecnun misali yanmak gerek.
 
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikinci birincinin yorumudur?
A) Rengi sapsarı, sanki sarılık geçirmiş.
B) Burası sanki cennet, her şey çok güzel.
C) Aslan gibi çalışıyor, hiç durmak bilmiyor.
D) Sanki hasta, yüzü kızarıp bozarıyor.
E) Sözü yarıda kesti, sonra çekip gitti.

12. l. Ahmet Mithat sanatı amacına feda etmiş bir yazardır. II. Halkın okuma zevkini artırmak, halkı
bilgilendirmek için yazdığı romanlarda olayların akışını sık sık keserek bilgi vermeye kalkışması
roman tekniği bakımından affedilir bir hata değildir. III. Bunlara rağmen o, halkını seven, topluma
bir şeyler vermek için çırpınan bir yazardır. IV. Bütün bu teknik kusurlarına karşın o, yine de çok
okunan bir yazardır. V. Dil yönünden çağdaşlarına göre sadedir.
Yazar hakkında hangi cümleden itibaren olumlu şeyler söylenmeye başlanıyor?
A) l B) II C) III D) IV E) V

13. Hangi cümle "başkalarının yaptığı gibi" anlamını içermektedir?
A) Bir de sen anlat konuyu.
B) Sen bu işi de yap.
C) O da seninle mi gelecek size?
D) Siz bu konuda da yanıldınız.
E) O şiirini de çok beğenmiştim.
14. "Sabır ilmin yarısıdır, sabırla koruk helva olur." Aşağıdaki cümlelerden hangisi bu yargıyla çelişir?
A) Acele işe şeytan karışır, temkinli olmak gerekir.
B) Dikkatli olmalısın, acele giden ecele gider.
C) Ayağını çabuk tutmalısın, sona kalan dona kalır.
D) Yol yürümekle borç ödemekle tükenir, çalışmalısın.
E) Üzüm üzüme baka baka kararır, arkadaşını iyi seç.

15. I. Yaylaya çıkmanın ayrı bir zevki vardır köyde. II. Erkenden yola çıkılır. III. Anneler çocuklarının
koynuna ekmek parçası koyarlar. IV. Yoksa çocukları dağ çarpar. V. Batıl bir inanış da olsa bu
gelenek öteden beri sürüp gelmektedir. VI. Yayla, yaşlının gencin nazlı sevgilisidir.
Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerin hangisi kendisinden önce gelen cümlede bildirilen işin
nedenini açıklamaktadır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

16. Aşağıdaki dizelerin hangisinde "yaşamın sürdürülmesi arzusu" vardır?
A) Ölüm, bu tılsımlı diyarların çocuğu Ölüm, ölümsüzün nazar boncuğu
B) Ölümden korkum yok, ayrılık beter Bu dertle düşünüp, kahrolmak yeter
C) Ölümü öldürseler, olmazsa hayata son Ecel kuşu yakın gelme uzak kon
D) Günlerim geçiyor, çare yoktur ölüme Ölüm bir gün gelip konacaktır gülüme.
E) Ölüme meydan oku, ölümü sen hiçe say; Özün bağlıysa Hakk'a senin ölümün kolay

17. İfade, yalnız kalbin hareketlerine göre değil, dış dünyanın durumuna göre de değişmeli, inişli
çıkışlı olmalıdır. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleyle aynı anlamdadır?
A) Duygu ve düşünceler anlatılırken hem duygusal hem de fiziksel değişimler göz önünde
bulundurularak, tekdüzelikten uzak olunmalıdır.
B) İfadede (anlatımda) en önemli husus, tek düzelikten uzak olmaktır.
C) Anlatım renkli, canlı ve ahenkli olmalı, anlatımda hem dış dünyaya, hem de iç dünyaya
yer verilmelidir.
D) İfadede (anlatımda) hayatın inişleri, çıkışları gözönünde bulundurulmalıdır.
E) İfade hem kalpten olmalı hem de gerçeklere uymalıdır.

18. Roman, tiyatrodan ayrı bir edebiyat türüdür. Romanda insan yaşadığı zaman, yer ve sosyal
çevre içinde derin ve ayrıntılı bir şekilde ele alınır. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye en yakın
anlamdadır?
A) Roman, insanı yaşadığı çevre ile birlikte ele aldığı için tiyatrodan daha etkilidir.
B) Tiyatro romana göre daha kısa bir edebiyat türüdür.
C) İnsanı daha derin ve ayrıntılı bir şekilde anlatan roman bu yönüyle tiyatrodan ayrılır.
D) Romanla tiyatro insana bakış açılarıyla birbirlerinden ayrılırlar.
E) Roman okunmak için yazıldığından uzun, tiyatro oynanmak için yazıldığından kısadır.

19. Bu eserde psikolojik tahlillere (çözümlere) pek yer verilmemiştir. Aşağıdakilerden hangisi içerik
bakımından bu cümleyle aynı doğrultudadır?
A) Romanın ağırlık noktasını, Karabibik'in günlük hayatı oluşturur.
B) Âdeta yarı hayvansı bir ömür süren Karabibik'in iç dünyası yoktur.
C) Yazar onun bazı düşünce anlarını anla-
D) Bu romanda kişiler arasındaki sosyal ilişkiler ekonomiktir.
E) Romanda tabiat ve eşya tasvirlerine de yer verilir.

20. Aşağıdaki dizelerin hangisinde yanlışlarından dolayı bir kişiye yönelik uyarma söz konusudur?
A) Yutan döşeklerden fırla, beri gel!
B) Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı!
C) Korkma, seninle sona erecektir karanlık!
D) Boş ver artık çılgınlıklara, kendine gel gayri!
E) Paydos, tüm kötülükler, merhaba nurlu ufuklar!
 
21. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gerçekleşmemiş bir beklenti söz konusudur?
A) Bildiği beş soruyu dalgınlıktan yanlış yapmış.
B) Onun bu yıl sınavı kazanacağını umuyorum.
C) Takımımız geçen yıl şampiyondu ama bu yıl başarılı olamadı.
D) Sen bu boyunla basketbol takımına elbette girebilirsin.
E) Onun bu soruları çözeceğini sanmıştım.

22. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde neden sonuç ilişkisi vardır?
A) Bu işi bitireyim de seninle oynayalım.
B) İstanbul’a gittim de söylediklerini getiremedim.
C) Hastamız iyi olsun da para önemli değil.
D) Çok sıkıntı çekmiş de kıymetini bilen olmamış.
E) Adam on beş yıl dirsek çürütmüş de bizim imrendiğimiz bu makama gelmiş.

23. Aşağıdakilerin hangisinde "biri ötekinin açıklayıcısı olarak birbirine bağlanan" iki yargı verilmiştir?
A) Güneş batmak üzereyken denizin seyrine doyum olmaz.
B) O, bu sınavda da istediği başarıyı gösteremedi demek ki daha birçok noksanı var.
C) Bu soruları cevaplamak için ter döküyor.
D) Sizi her gün arıyorum, ama siz beni hiç aramıyorsunuz
E) Bu işi bitirdik şimdi ötekine başlayabiliriz.

24. Yıllardır koşturup duruyorum (l). Bir gaye uğruna koşuşturmaktan güzel ne olabilir ki? (II). Bu beni
hayata bağlıyor, yaşama sevinci veriyor bana (III). Gel gör ki insanların çoğu koşuşturmanın
sebebini anlamıyorlar veya anlamazlıktan geliyorlar (IV). Ne çıkar hiç kimse anlamasa da ben
hak bellediğim yolda yalnız gitmeye kararlıyım (V).
Hangi cümlede "yakınma" vardır?
A) l B) II C) III D) IV E)V

25. Yeni dil, nasıl yaşanılan günlük hayatın içindeyse, gerçek güzellik ve milli ruh da yaşanılan
hayatın içindedir. Yukarıdaki cümlenin içerdiği yargının değişik bir ifadesi aşağıdakilerden hangisi
olabilir?
A) Güzellik ve milli ruh dil gibi hayatın içinde yer alan vazgeçilmez somut gerçeklerdir.
B) Güzellik, gerçeklik ve milli ruh, yeni bir dille anlatılabilir.
C) Yaşanılan hayat, güzellik ve milli ruhu içinde bulunduran bir dildir.
D) Yeni düş gibi yaşanılan hayat da bir gerçekliktir.
E) Yaşadığımız hayatta güzelliğe ve milli bir ruha da ihtiyaç vardır.

26. l. Romanın kahramanlarından biri de yaşlı bir kadındır. II. Doksan Üç Haiti'ni gören yaşlı kadın,
etrafındakilere bu harple ilgili bilgiler verir. III. Anılarıyla hep geçmişte yaşadığı için sırtını tabiata
dönmüştür. IV. Onun için yaşamak geçmişi anmaktır. V. Geçmiş her şeyiyle güzel, her yönüyle
ilgi çekicidir.
Hangi cümlede yargı, nedeniyle birlikte verilmiştir?
A) l B) II C) III D) IV E) V

27. Aşağıdakilerin hangisinde bir koşula bağlı olma niteliği vardır?
A) Sen açılıp gülersin, belki ömür boyunca
B) Ben çok perişan oldum, seni kaybedince.
C) Ancak mutlu olurum, sen de mutlu olunca.
D) Ben arayıp dururum, seni yıllar boyunca.
E) Yalnız seni severim, ben bir ömür boyunca.

28. Bugüne kadar Batılılaşmanın bizlere neler kazandırdığı üzerinde çok durulmuş. Fakat her
nedense Batılılaşmanın bize neler kaybettirdiği üzerinde pek durulmamıştır. Bu yargıdakine
benzer bir olumluluk-olumsuzluk ilişkisi aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır?
A) İnsanın iyisi de olur kötüsü de, biz iyilerden yana olalım.
B) Bilim ne kadar faydalıysa cehalet de o kadar kötüdür.
C) Görgülü insan sevilir, fakat görgüsüz, asla...
D) Televizyon yerine göre yapıcı, yerine göre yıkıcı ama hep yapıcılığına dikkat çekiliyor,
yıkıcılığına değinilmiyor
E) İnanan insanla, inanmayan arasında çok fark vardır; inanan daima kararlı, inanmayan
zararlıdır

29. Eserlerinde kolaya kaçmayan; mutlaka özgün bir fikir, ileriye doğru tutulmuş bir ışık bulunduran
bir yazar, kalıcılığın anahtarını bulmuş demektir. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye en yakın
anlamdadır?
A) Kolaya kaçmayan yazar zoru başarır ve sonsuza dek yaşar.
B) Her yazar, eserleriyle kalıcılığı yakalayabilir.
C) Kendini yenilemeyen yazar başarılı olamaz.
D) Yazarın başarısı verdiği eserlerin beğenilmesiyle
E) Eserleriyle kendini ve zamanını aşma mücadelesi veren yazar öldükten sonra da yaşar.

30. Aşağıdaki dizelerin hangisinde şair korkusunu dile getirmektedir?
A) Kaldırımlar kimsesiz yalnızların annesi.
B) Yürüyorum ardıma bakmadan yürüyorum.
C) Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık.
D) Üstün çile dev gibi gelip çattı birden tos!
E) Sukut gibi kimsesiz, çığlık gibi hürsünüz.

31. "Güçlü bir karikatürün yazıya ihtiyacı yoktur." Aşağıdakilerden hangisi bu cümleyle anlamca aynı
doğrultudadır?
A) Yazı, karikatürün güçsüzlüğünün belirtisidir.
B) Karikatürle yazı birbirini tamamlar.
C) Yazı karikatüre güç katar ama yazısız karikatürler daha ilginçtir.
D) Güçlü karikatürüstler yazıyı da ilginç bir şekilde kullanılabilir.
E) Her karikatürüst aynı zamanda iyi bir yazardır.

32. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir şeyi onaylama anlamı vardır?
A) Git gidebilirsen bu engelleri aşarak!
B) Bu görüşe katılmak, bu görüşü desteklemek gerekir mi?
C) Size bu konuda hak vermemek elde değil.
D) Bu eserlerin güzelliği göz kamaştırıyor.
E) Ben asla söylenilenlere kulak vermem ve onları dikkate almam.

33. I. Bakkalı, kahveciyi, Beybaba'yı dinlerken, gerçekle burun buruna geliriz. II. Diğer kişilerin de
konuşmaları kendi durumlarına göredir. III. Yazar, hoppa kızı konuştururken onu daha gülünç
göstermek için, kişisel bir çaba gösterir. IV. Yazar bu piyesinde günlük hayatı anlatmayı
amaçladığı için sanatlı hiçbir anlatıma başvurmamıştır. V. Yazar günlük hayatı sokağın diliyle
verir.
Hangi cümle "Yazar, esere kendi duygularını, görüşlerini de katmıştır." cümlesindeki yargıya
benzer bir yargı vardır?
A) l B) II C) III D) IV E) V

34. Eğer bir filmi seyrettikten sonra anlamak için bir daha seyretmek, bir romanı, bir şiiri okuduktan
sonra bir daha okumak istiyorsanız, seyrettiğiniz film ve okuduğunuz roman ve şiir güzeldir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılanlarla aynı doğrultudadır?
A) Sanat eserlerinde güzellik, onların insanları etkilemesine bağlıdır.
B) İlk okunuşta anlaşılmayan ikinci bir okuma isteği uyandıran sanat eserleri güzeldir.
C) Her sanat eserinin güzel bir yanı vardır.
D) Sanat eserleri insanları etkiler, onlara iyiyi, doğruyu gösterir.
E) Her sanat eseri insana iyiyi, güzeli anlatmalı.

35. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde beğeni, övgü daha belirgin bir biçimde ortaya konmuştur?
A) Bu şiirleri iki kez dikkatli bir şekilde okudum, bu şiirlerden çok şey öğrendim.
B) Böyle bir eserin benzeri bulunmaz, çünkü bu eser iki yüz yıl önce yazılmış.
C) Güzel mi güzel, iyi mi iyi bir insanla karşılaşmıştım.
D) Buraya gelenlerin hepsi neşeli, hepsi mutlu görünüyordu.
E) Siz de kabul etmelisiniz ki insanın her anı aynı olmaz.
36. "Ben kendi hesabıma sanatım olmadan yaşayamam. Ama, bu sanatı her şeyin üstüne koymuş
da değilim. Tersine, onsuz edemeyişim, onun beni herkesle bir etmesi ve olduğumdan başka
türlü olmaksızın herkesle bir düzeyde yaşatmasıdır,"
Bu parçada sanatın hangi yönü üzerinde durulmaktadır?
A) Sanatçıyı toplumla özdeşleştirmesi.
B) Sanatçıya özgülüğü.
C) Sanatçıyı başarıya götürmesi.
D) Sanatçıdan sanatçıya değişmesi.
E) Sanatçının varlığının sebebi olması.
 
37. Sizi aşmak için çalışanlara kızmayınız. Sîz bir noktaysanız, nokta olmaktan kurtarmak isteyen
insanlar elbette bu hedefin ötesine geçmek için yarışacaklardır. Böyle olmasaydı insanlar hep
aynı noktanın etrafında dönüp dururlardı.
Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kişilerin birbirini aşma mücadelesinin doğal olduğu ve ilerlemenin ancak bu şekilde
olabileceği.
B) İnsanların yıllarca birbiriyle mücadele edeceği.
C) Teknolojik savaşın insanları birbirine düşürdüğü.
D) İnsanların iyiye ulaşım mücadelesi verdiği.
E) Her mücadelenin bizi kendimizden uzaklaştırdığı; bu yüzden mücadeleden kaçmak
gerektiği.

38. Şu bir gerçek ki roman artık eskisi gibi okunmuyor. Romanlar üzerinde konuşulmuyor ve
yazılmıyor. Kimse filanca yeni bir roman yazmış veya yeni bir roman satın aldım diye
heyecanlanmıyor. Çünkü toplumun ilgileri başka noktalara yöneldi.
Bu parçaya göre, romana karşı ilgisizliğin sebebi nedir?
A) Romanın eskisi gibi okunmaması
B) Günümüz şartlarının, insanların ilgilerini romandan uzaklaştırması
C) Gerçekçi romanlar yazılmaması
D) Roman yazarı sanatçıların azalması
E) Romanın diğer türlere göre daha uzun olması

39. "Atatürk'ün Nutuk'unda adları anlatılan bütün kişiler, ancak romanların canlandırabileceği
bir
güçle son derece canlı olarak çizilmişlerdir. Kitabın kişileri her zaman, her toplumda görülebilen,
kolaylıkla tanınmalarını sağlayan, yönleriyle ele alınmışlardır. Bu bakımdan Nutuk un yapısı
evrensel bir kuruluş taşır. Bu kişileri Atatürk, kişilikleriyle uğraşmadan, yalnızca tutumları ve
davranışları ile tanıtır. Bu da Nutuk'un bir sanat e-seri olmasının nedenlerinden biridir."
Yukarıdaki parça aşağıdakilerden hangisini vurgulamak için yazılmıştır?
A) Atatürk'ün büyük bir sanatçı olduğunu.
B) Nutuk'un sanat değeri taşıyan bir eser olduğunu.
C) Nutuk'taki kişilerin başarılı olduğunu.
D) Nutuk'ta olayların yansız bir tutumla yansıdığını.
E) Nutuk çapında bir eserin yazılamadığını.

40. "Bir uygarlığın doğuşunda etkin olan ilk öğe insan, ikinci öğe ise doğadır. Doğa, insan
çalışmalarının yönünü belirler. Ağaç olmayan yerde ağaçla, taş olmayan yerde taşla ilgili
yaratmalar da olmaz. Orda doğa insanlara ne vermişse, nelerden yararlanma olanağı sağlamışsa
uygarlık ona yönelir."
Yukarıdaki parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmıştır?
A) Uygarlıkları doğa güzelliklerinin doğurduğu.
B) Uygarlıkların çok geç geliştiği.
C) Uygarlıklara doğanın yön verdiği.
D) insanlar için doğanın önemli olduğu.
E) Doğanın insanlara büyük nimetler sunduğu.

41. Bilim ile sanat; biricik gerçek olan doğrunun en yüce ürünü olan insanın gizleri ile uğraşır. Bu gize
us yoluyla ulaşır. Bu gize varmak için us (aklı) kullanılır. Atina ve Roma Uygarlıkları, bu us
kullanılarak bilimde ve sanatta doruğa ulaşmıştır.
Yukarıdaki parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bilim ve sanat doğanın gizlerini araştırır.
B) Bilimde ve sanatta başarıya ancak akılla ulaşılabilir.
C) Akıl insan için en büyük sermayedir.
D) Bilim Roma'da gelişmiştir.
E) Bilim ve sanatta başarıya ulaşmak, geçmiş uygarlıkları bilmeye bağladır.

42. I. Tek bir insanın öyküsü bütün insanların da öyküsüdür. II. Romanda ve öyküde birçok kişinin
hayatları anlatılır. III. Çeşitli olaylarla çeşitli tiplerle karşılaşırız. IV. Bu tipler, bu insanlar aslında
tek bir kaynağa bağlıdır. V. Bundan ötürü tek kişiden de bahsetse, roman ve öykü bütün
kişilerden bahsetmiş olmaz mı?
Parçada asıl anlatılmak istenen hangi cümlede verilmiştir?
A) l B) II C) III D) IV E) V

43. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ayrıntı" sözcüğü yerine "ayrım" sözcüğünü koymak gerekir?
A) Ayrıntıları atıyorum geriye güzel bir öykü kalıyor.
B) Güzelle çirkin arasındaki ayrıntıyı bilmeyen sanattan anlamaz.
C) Ayrıntılarla fazla ilgilendiğin için önemli olanı vurgulayamıyorsun.
D) Senin söylediğin önemsiz bir ayrıntı, onu bu öyküye almasam da olur.
E) Sorular yazılırken seçeneklerdeki ince ayrıntılara dikkat edilmelidir.

44. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden hangisi anlamına uygun kullanılmıştır?
A) Alışılmış değerlerin dışına çıktıkları için bu öyküleri azımsamak, yakışık alan bir davranış
değildir
B) Bu inancın getirdiği ışık çağdan çağa yankılanıp durdu.
C) Demetevler'de evlerin birbirine yaklaşık yapılması hoş bir görünüm vermiyor.
D) Bu dergide yayınlanacak olan makalemde durum açıkça anlatılıyor.
E) Bu konuyu birlikte hazırlamak görüş ayrılığından ötürü güçleşmektedir.

45. "Değin" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde yanlış kullanılmıştır?
A) İnsan beşikten mezara değin bir yolcudur.
B) Bunu ben ölünceye değin bir sır olarak saklayacağım.
C) Siz gelinceye değin ben burada beklerim.
D) Her şeyi yazabilecek değin kendini özgür hissediyor.
E) İşi bitirinceye değin bu sıkıntı sizinledir.

46. Bir işe eleman alınırken parti, mezhep, din, ırk gibi ayrıcalıkların dikkate alınmaması gerektiğini
belirtmişti. Bu cümledeki anlatım bozukluğu nasıl giderilebilir?
A) "Bir" sözcüğü yerine "herhangi bir" denilerek.
B) "eleman" yerine "görevli" denilerek.
C) "alınırken" yerine "alırken" denilerek.
D) "ayrıcalık" yerine "ayrılıklarının" denilerek.
E) "dikkat alınmaması" yerine "önemsenmemesi" denilerek.

47. "eşdeğer" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde yanlış kullanılmıştır?
A) Bu iki ürün besin yönünden eşdeğerdir.
B) Bu sıvıda yüz gram C vitaminine eşdeğer vitamin vardır.
C) Yüz gram altın acaba kaç gram gümüşe eşdeğerdir.
D) Tarihin altın çağına göz atmak, ilginç sonuçlarla karşılaşmaya eşdeğerdir.
E) Bu iki dağ eşdeğer yüksekliktedir sanıyorum.

48. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu yoktur?
A) Adam biraz düşündü, sonra yola devam etti.
B) öyküleri beğendik, iki kere göz gezdirdik.
C) Burada park etmek, beklemek yasaktır.
D) Yanardağ kelimesinin adına daha önce rastlanmaz.
E) Devamlı ve sürekli aynı şeyleri yineleyip tekrarlıyor.

49. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "sonucunda" sözcüğünün yerine "sonunda" sözcüğünü
kullanamayız?
A) Bu kentteki olayların gerçek yüzü yapılan kovuşturma sonucunda ortaya çıkacaktır.
B) Buradan çıkardığım sonuca göre sorunlu ailelerden gelen öğrenciler başarısız oluyor.
C) Anarşik eylemler sonucunda nice erlerimiz şehit oldu.
D) Bu işin sonucunda biz de maddi yönden ferahlayacağız.
E) Romanın sonucunda herkes ölüyor, sadece ikinci plandaki kahramanlar hariç.

50. Oraya, arkadaşımı tebrik etmek ve hem de yardımlarından dolayı ona teşekkürlerimi sunmak için
gideceğim. Cümlesindeki anlatım bozukluğu neden kaynaklanmaktadır?
A) Gereksiz bağlaç kullanılmasından.
B) Yanlış tamlama kurulmasından.
C) Özne eksikliğinden.
D) Nesne eksikliğinden.
E) Dolaylı tümleç eksikliğinden.
Kpss RehberCEVAP ANAHTARI
1. A 11. A 21. E 31. A 41. B
2. D 12. C 22. E 32. C 42. A
3. E 13. A 23. B 33. C 43. B
4. E 14. C 24. D 34. B 44. E
5. E 15. C 25. A 35. C 45. D
6. C 16. C 26. C 36. A 46. D
7. C 17. A 27. C 37. A 47. D
8. D 18. C 28. D 38. B 48. A
9. E 19. B 29. E 39. B 49. B
10. C 20. D 30. B 40. C 50. A
 
Back
Yukarı