- Katılım
- 28 Mart 2008
- Mesajlar
- 23.243
- Tepki puanı
- 2.147
- Puanları
- 163
- Yaş
- 40
- Bulunduğu Yer
- ŞANLIURFA
- Tuttuğu Takım
- GALATASARAY
1. "Renk" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde başka sözcüklerle kalıplaşarak "neşe, canlılık
ve değişiklik kazandırmak" anlamına gelen bir söz grubu oluşturmuştur?
A) Bir gün de, işe daha fazla renk vermiş olmak için eve büyükçe bir kutu getirdi ve bu
kutuda dinamit olduğunu gizlice hanımına söyledi.
B) Albümde rengi uçmuş, kenarları yenmiş, yırtılmaya yüz tutmuş bir fotoğrafı vardı.
C) Kadınlar, bu defa onu dükkanın kapısında yakaladılar, aynı şeyi ona açtılar, o renkten
renge girdi, bir şey söyleyemedi.
D) Sanat şahsi oldukça, şahısların renk renk bir kalabalık olduğu anlaşıldı.
E) Renkli bir yaşantısı vardı, dostları çok, parası çok, eğlencesi yerindeydi ama yine de
mutlu saymıyordu kendini.
2. Sözün pişirilmesi ne hoş bir eylem (I). Yaşamın anlamı ancak o zaman kendini gösterir (II). Böyle
bir ortamda insan duyduğu sevinçle işlerini tıkır tıkır yürütür (III). Başkalarına karşı utanılacak
davranışlardan uzaklaşmış olur (IV). Sözü tavına getirip söylemek gerekir (V). Sözünü bilen
kişiler ne saygı duyulası insanlardır (VI). Birinci cümledeki altı çizili sözle anlamca özdeş bir söz
hangi cümlede kullanılmıştır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
3. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden hangisi mecaz anlamıyla kullanılmıştır?
A) Uyanınca bütün yıldızların söndüğünü gördüm.
B) Söktüğün bu vidayı atma, işimize yarayabilir.
C) İzmir’in varlıklı ve soylu ailelerinden birinin tek erkek çocuğuydu.
D) Onu biraz üzdüm ama pişman olup özür diledim.
E) Yolcuların birçoğu renksiz insanlardı, kimse tanımıyordu onları.
4. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi gerçek anlamı dışında kullanılmıştır?
A) Bu binanın biçimi benim hoşuma gitmedi.
B) Oraya yapacağımız geziyi haftaya bıraktık.
C) Dikkatle dinledim ama söylediklerinden birşey anlayamadım.
D) Gelenlerin arasında bellerini doğrultamayacak kadar yaşlı olanlar da vardı.
E) Evi, sade sesiyle değil vücudu ile de doldurdu.
5. "Yürümek" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde "mecaz anlamıyla" kullanılmıştır?
A) Yaşlıca bir erkekle biraz şişmanca bir kadın, göle doğru yürüyorlardı.
B) Edinilen bilgilere göre iklim değiştikçe buz dağları güneye doğru yürüyormuş.
C) Çocuk daha bir yaşına basmadan yürüdü.
D) Nisan ayında dalların en uç kısımlarına bile su yürür.
E) Önceleri korkuyordu ama şimdi neşesi yerinde çünkü işleri iyi yürüyor.
6. Bu eserleri devlet emniyet altına alır. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz grubuyla aynı
anlama gelen bir sözcük kullanılmıştır?
A) Bu konuda biz ona güveniyoruz.
B) Bu yollar çok tehlikeli, aman dikkatli ol!
C) Türk genci vatanını korur.
D) Bu insanlar her zaman size yardım eder.
E) Bu şiirler her zaman eski önemini koruyor.
7. Bütün sevgileri atıp içimden varlığımı yalnız ona verdim ben. "vermek" sözcüğü aşağıdaki
cümlelerin hangisinde bu dizedeki anlamıyla kullanılmıştır?
A) Yağmur ara vermeden yağıyor, sanki gök yere iniyordu.
B) Eğer kendini derslerine verirsen başarılı olabilirsin.
C) Ben vatana her şeyimi verdim, başka bir şey yok gözümde.
D) Bu yarışmadan sonra ona ödülünü o dönemin valisi verir.
E) Bana milletimin verdiği bu değerden çok memnunum.
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim kullanılmıştır?
A) Çocuk bu gece sabaha kadar ağladı ve bizi hiç uyutmadı.
B) Bu kitabı okuyunca bazı gerçekleri daha iyi anlayacaksın.
C) Onun bu vurdumduymazlığı herkesi çileden çıkartıyordu.
D) Renk körü olanların ehliyet alması mümkün değil.
E) Renk vermiyor ama üzüldüğü her halinden belli.
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim açıklaması ile kullanılmamıştır?
A) Sen bu çocuğa fazla yüz veriyorsun, hoşgörülü davranıp şımartıyorsun onu.
B) O, senin yüzüne gülüyor, sana yalandan dost görünüyor, sakın aldanma ona.
C) Onun söylediği her şeyi yapıyor, bir dediğini iki etmiyordu.
D) Bu işi beceremedi, yüzüne gözüne bulaştırdı yine.
E) Bu beldede kocaman işler göreceğini herkese parmak ısırtacak eserler ortaya koyacağını
düşünüyordu.
10. Aşağıdaki dizelerin hangisinde beğenme, takdir vardır?
A) Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış.
B) Ben sana sevmeyi öğretemedim.
C) Böyle güzel gördün mü sen gözlerim?
D) Ben böyle aşka aşk mı derim.
E) Mecnun misali yanmak gerek.
ve değişiklik kazandırmak" anlamına gelen bir söz grubu oluşturmuştur?
A) Bir gün de, işe daha fazla renk vermiş olmak için eve büyükçe bir kutu getirdi ve bu
kutuda dinamit olduğunu gizlice hanımına söyledi.
B) Albümde rengi uçmuş, kenarları yenmiş, yırtılmaya yüz tutmuş bir fotoğrafı vardı.
C) Kadınlar, bu defa onu dükkanın kapısında yakaladılar, aynı şeyi ona açtılar, o renkten
renge girdi, bir şey söyleyemedi.
D) Sanat şahsi oldukça, şahısların renk renk bir kalabalık olduğu anlaşıldı.
E) Renkli bir yaşantısı vardı, dostları çok, parası çok, eğlencesi yerindeydi ama yine de
mutlu saymıyordu kendini.
2. Sözün pişirilmesi ne hoş bir eylem (I). Yaşamın anlamı ancak o zaman kendini gösterir (II). Böyle
bir ortamda insan duyduğu sevinçle işlerini tıkır tıkır yürütür (III). Başkalarına karşı utanılacak
davranışlardan uzaklaşmış olur (IV). Sözü tavına getirip söylemek gerekir (V). Sözünü bilen
kişiler ne saygı duyulası insanlardır (VI). Birinci cümledeki altı çizili sözle anlamca özdeş bir söz
hangi cümlede kullanılmıştır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
3. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden hangisi mecaz anlamıyla kullanılmıştır?
A) Uyanınca bütün yıldızların söndüğünü gördüm.
B) Söktüğün bu vidayı atma, işimize yarayabilir.
C) İzmir’in varlıklı ve soylu ailelerinden birinin tek erkek çocuğuydu.
D) Onu biraz üzdüm ama pişman olup özür diledim.
E) Yolcuların birçoğu renksiz insanlardı, kimse tanımıyordu onları.
4. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi gerçek anlamı dışında kullanılmıştır?
A) Bu binanın biçimi benim hoşuma gitmedi.
B) Oraya yapacağımız geziyi haftaya bıraktık.
C) Dikkatle dinledim ama söylediklerinden birşey anlayamadım.
D) Gelenlerin arasında bellerini doğrultamayacak kadar yaşlı olanlar da vardı.
E) Evi, sade sesiyle değil vücudu ile de doldurdu.
5. "Yürümek" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde "mecaz anlamıyla" kullanılmıştır?
A) Yaşlıca bir erkekle biraz şişmanca bir kadın, göle doğru yürüyorlardı.
B) Edinilen bilgilere göre iklim değiştikçe buz dağları güneye doğru yürüyormuş.
C) Çocuk daha bir yaşına basmadan yürüdü.
D) Nisan ayında dalların en uç kısımlarına bile su yürür.
E) Önceleri korkuyordu ama şimdi neşesi yerinde çünkü işleri iyi yürüyor.
6. Bu eserleri devlet emniyet altına alır. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz grubuyla aynı
anlama gelen bir sözcük kullanılmıştır?
A) Bu konuda biz ona güveniyoruz.
B) Bu yollar çok tehlikeli, aman dikkatli ol!
C) Türk genci vatanını korur.
D) Bu insanlar her zaman size yardım eder.
E) Bu şiirler her zaman eski önemini koruyor.
7. Bütün sevgileri atıp içimden varlığımı yalnız ona verdim ben. "vermek" sözcüğü aşağıdaki
cümlelerin hangisinde bu dizedeki anlamıyla kullanılmıştır?
A) Yağmur ara vermeden yağıyor, sanki gök yere iniyordu.
B) Eğer kendini derslerine verirsen başarılı olabilirsin.
C) Ben vatana her şeyimi verdim, başka bir şey yok gözümde.
D) Bu yarışmadan sonra ona ödülünü o dönemin valisi verir.
E) Bana milletimin verdiği bu değerden çok memnunum.
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim kullanılmıştır?
A) Çocuk bu gece sabaha kadar ağladı ve bizi hiç uyutmadı.
B) Bu kitabı okuyunca bazı gerçekleri daha iyi anlayacaksın.
C) Onun bu vurdumduymazlığı herkesi çileden çıkartıyordu.
D) Renk körü olanların ehliyet alması mümkün değil.
E) Renk vermiyor ama üzüldüğü her halinden belli.
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim açıklaması ile kullanılmamıştır?
A) Sen bu çocuğa fazla yüz veriyorsun, hoşgörülü davranıp şımartıyorsun onu.
B) O, senin yüzüne gülüyor, sana yalandan dost görünüyor, sakın aldanma ona.
C) Onun söylediği her şeyi yapıyor, bir dediğini iki etmiyordu.
D) Bu işi beceremedi, yüzüne gözüne bulaştırdı yine.
E) Bu beldede kocaman işler göreceğini herkese parmak ısırtacak eserler ortaya koyacağını
düşünüyordu.
10. Aşağıdaki dizelerin hangisinde beğenme, takdir vardır?
A) Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış.
B) Ben sana sevmeyi öğretemedim.
C) Böyle güzel gördün mü sen gözlerim?
D) Ben böyle aşka aşk mı derim.
E) Mecnun misali yanmak gerek.