*RahleM*
Tanınmış Üye
- Katılım
- 20 Nisan 2008
- Mesajlar
- 1.343
- Tepki puanı
- 288
- Puanları
- 83
- Bulunduğu Yer
- boşluk
- Tuttuğu Takım
- GALATASARAY
Gecebaşlamışsa ve uyumak için acele etmiyorsa yüreğin; hala düşünecek halayapılacak bir sürü işin ve bir sürü planın olduğunu söylüyorsa beynin;buna karşılık günün bütün yorgunluğunu belki de hiçbir şey yapmamanarağmen sana hissettiriyorsa bedenin; konuşmak istiyorsa bir şeylereulaşmak istiyorsa kalbin ama sadece yalnızlığın o ağır o derin sesiyse hissettiğin…
Üşüyorsanama soğuktan değil. Susuyorsan ama korkundan değil. Gidiyorsan amaistediğin için değil ve arıyorsan ama bulmak için değil. Her dakika daha ağır geçiyorsa ve geçen her dakika seni daha fazla yoruyorsa... Gelecekseni güldürmüyorsa aksine geçmiş özletiyorsa kendini. En masum anındalanetlenmişse bedenin ve yanıyorsa ateşler içinde belki de kutuplardayürürken. Ve sadece yalnızlığın sesiyse duyabildiğin…
Vazgeçmek istemediklerinin senden kaçarcasına uzaklaştığını görüyorsan ama koşamıyorsan artıkve her bağırmak istediğinde düğümleniyorsa sözcükler boğazına ve canınıacıtıyorsa içinde kalan her bir harf. En çok yardıma ihtiyacın olduğuanda aslında kimsenin sana yardım edemeyeceğini biliyorsan buna rağmen medet umuyorsan sana yabancı gözlerden. Yaptıkların hep yapman gerekenlerden farklı oluyorsa ve bunu anlayamıyorsan bir türlü...
Her sabah uyandığında uyumak istiyorsan, geceyiistemiyorsan yalnızlığın sesini ve yine bitmeyecek bir geceyi. Bunarağmen günler hep kısalıyorsa sana inat ve geceler alay edermiş gibiüşütüyorsa seni. Buna rağmen yanıyorsan o soğukta ve anlıyorsankimsenin bunu bilmediğini. Özlüyorsan her geçen saniye bir öncekigeceyi. Ve yalnızlıksa tek duyabildiğin...
Eski fotoğrafları gördüğün zamantesadüfen; içini garip bir mutluluk kaplıyorsa. Ve son resim elindendüşerken anlıyorsan ne kadar özlediğini ve çözemiyorsan bir türlü nedenher şeyin değiştiğini. Susuyorsan... Ve yalnızlığın sesiyse tekduyabildiğin…
Eski şarkılar daha çok dokunur olduysa bedenine veen çok yardıma ihtiyacın olduğu halde anlamaya başlamışsan yalnızlığınıve gece hala ilerlemiyorsa bu gürültüde. Ve uyuyamıyorsan bir türlü.Her şey bir telefon kadar yakınsa ama korkudan ayrı bir şeyse seniuzaklaştıran ve anlatamıyorsan bir türlü anlayamadıklarını. Binlercedefa anlatılan bir masalı. Ve yüzü aklından hiç çıkmıyor olsa daçıkaramıyorsan adını. O müthiş masal kahramanını...
Hiçbirçıkış yoksa ve yapayalnızsa bedenin. Bembeyaz duvarlar içinde. Birresim. Siyah beyaz… İçin yanıyorsa ve su içmek bile gereksiz geliyorsa.Sigaranın dumanı içindeki ateşi belli ediyorsa dışarıya. Amaanlamıyorlarsa. Söndürmeye bile çalışmıyorlarsa. Sormuyorlarsa. Yoldangeçen herkesi tanıdığını düşünüyorsan ve belki de yanında yürüyeni bilebilmiyorken selam veriyorsa herkes sana sırf sen onları tanıdığınıdüşünüyorsun diye. Ve oysa tek bir yüz görüyorsan her zaman ama adınıhatırlayamıyorsan bir türlü...
Sokaklarda insanlar azalıyorsa birer birer. Aklındaki düşünceler gibi. Yürüyorsan yine de yapayalnızsan senin onları tanıdıklarını sananların arasında. Ve dumanın hiç sönmüyorsa...
Aynı masalda ne yapacağını bilmeyensen. Isırılmış elma gibi düşüvermişsen yere. Masal devam ediyorsa ve kimse seni düşünmüyorsa artık...
Yirmi senedir üzerinde uyuduğun yastıkları bir bir atıyorsan yataktan ve bulamıyorsan kafanı rahatlatacak hiçbir şey o karanlıkta. Işıkları açmak dağınıklığı görmek kadar dayanılmazsa…
Uyuyamıyorsanve katlanamıyorsan yalnızlığa. Kendinle beraber yaşayamıyorsan yalnızkalamıyorsan kendi başınayken. Sayfalar sıra sıra bitiyorsa; kitaplardevriliyorsa raflardan ve sen okurken dakikalar geçmiyorsa hayatından; yaşadığın bir masalsa artık ve başkalarının uyumaları için yazılmışsa bütün bunlar…
Gökten düşen üç elmadan biriysen başkalarının mutluluğu için. Masal bitmişse ve unutulmuşsan bir köşede;
Masal bitti… Kaç… Kurtar kendini…
alıntı