Yusuf Hayaloğlu-Dur...Ağlama Gözlerim

_Ezel_

Özel Üye
Özel Üye
Katılım
30 Mayıs 2008
Mesajlar
4.865
Tepki puanı
1.459
Puanları
113
Tuttuğu Takım
BEŞİKTAŞ



Geçtiğimiz yıl 3 Mart’ta aramızdan ayrılan şair Yusuf Hayaloğlu, ölümünün birinci yıldönümünde sevenleri tarafından anılıyor. Hayaloğlu’nun daha önce yayınlanmamış şiirlerini bir araya getiren Ağaç Kitabevi Yayınları, “Dur… Ağlama Gözlerim” adında yeni şiir kitabını yayınladı.

Şairin ölümünden sonra hazırlanan kitap 61 şiirinden oluşmaktadır. Ailesinin özlemiyle bezeli şiirle giriş yapılan kitapta Yılmaz Güney’e, Ahmet Kaya’ya ve Şivan Perwer’e yazılmış şiirler de mevcut. Kitaba ismini veren “Dur… Ağlama Gözlerim” adlı şiir, şairin hayatından kesitler sunuyor.

Aslen Tunceli’li olan Hayaloğlu, 1953 yılında Erzincan’nın Kemaliye ilçesinde doğdu. Haydarpaşa Lisesi'ni parasız yatılı olarak okuyan Hayaloğlu, sonraki yıllarda öğrenimini Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde resim bölümünde devam etti.
Hayaloğlu, daha hayattayken birçok şiiri Ahmet Kaya, Fatih Kısaparmak ve Ferhat Tunç gibi sanatçılar tarafından bestelendi. Şiirlerinde arabesk ve sosyalizmi harmanlayan Hayaloğlu, Ah Ulan Rıza, Ayrılık Hediyesi, Gözleri İntihar Mavi, Başım Belada, Hoşça Kal Gözüm, Kod Adı Bahtiyar, Şu Dağlarda Kar Olsaydım, Başkaldırıyorum gibi şiirlerle geniş kitlelere ulaştı.
Kendi deyişiyle “sıfır noktasında yaşamaya alışmış” olan Hayaloğlu, hayatı maceracı ve bir acayip adam olarak yaşadı. Bir yandan alegorik şarkı sözlerinin yazarı olarak anılırken, diğer yandan marksist, kenar mahalleli, varoş ve devrimci imgelerle şiirini süslüyordu.
Şiirlerinde hüznü, acıyı, ihaneti, devrimciliği ve fakirliği anlatan şair, 12 Eylül darbesinde cezaevine düştükten sonra şiirlerinde mahpushaneye geniş yer verdi.

Şairliğini en güzel anlatan yine kendisiydi ve şöyle diyordu: “Şair kardeş, /Fazla imgen var mı ödünç verecek?/ Duyunca dil kurusun, dudak çatlasın, / Benim bu hicranımı bine katlasın… / Öyle bir etki yaratsın ki o zalimde, / Havai fişekler gibi ciğerinde patlasın…”
Yusuf Hayaloğlu… Usta şair… Yazdığı şiirlerle halkın, emekçinin, ezilenin dili oldu. Zulmü ve adaletsizliği mahkum etti. Halkının dertlerini, özlemlerini şiire taşıdı. Barışı, sevgiyi, dostluğu muştuladı. Türkü babasıydı. Yazdığı şiirler; ezgilerin, türkülerin sözü oldu. Toplumun gönlüne girmiş bir çok sanatçının dilinden halkla buluştu. “Şu dağlarda kar olsaydım” türküsünü makinasının başında, yolda yürürken, evinden çıkıp işine, okuluna giderken mırıldanmayan kimse kalmamıştır her halde. Yaşarken anonimleşti. Hele Ahmet Kaya'nın sesi ve sazıyla buluştuğunda meydanları, konser salonlarını doldurdu.

İnandığı gibi yaşadı. İnandığı gibi konuştu, inandığı gibi yazdı. Sanatını halkı için yaptı. Halk için, halk gibi yaşadı. Mütevaziydi, insan sevgisiyle doluydu. Bu sevgiden taşan ise şiirleriydi. Bu şiirler albümleri, TV ekranlarını, radyoları, dergileri şenlerdirdi. 2002 yılında “Gözleri İntihar Mavi” yle kitap dostları ile buluştu. Kitapevlerinin ve kütüphanelerin demirbaşı oldu. Sevenlerinin yeni bir kitap beklentisinin ve özleminin o da farkındaydı. Ancak yorgun bedeninde taşıdığı hastalığı buna imkan ve zaman tanımadı. Türküleri babasız bırakarak yazılacak şiirlerini ve sözlerini de beraberinde özlemini duyduğu yere taşıdı.

Geçen yıl 3 Mart’ta “vakit tamam” diyen şair, bizi terk ediyordu. Bu, kırık ve incecik bir veda havasıydı. Bütün alışkanlıklardan ve sıradanlıklardan öteye yorumsuz bir hayatı seçiyordu.

Kitabın tanıtım bülteninde Yusuf Hayaloğlu şu sözlerle anlatılıyor: solcuydu, sağcıydı, Müslüman’dı, demokrattı, Kürt’tü, Türk’tü, muhalifti, şairdi, babaydı, oğuldu, kardeşti, yoldaştı, yorgundu, yiğitti, yılgındı, ürkekti, delikanlıydı, halktı. Herkesin özlemi, Hayaliydi.

Hak ve adalet mücadelesine kendisini vakfetmiş her aydın, sanatçı gibi O da parmaklıkların ardında kaldı. Kader; filmlerini seyrederek haksızlıklarla kavgasına kendisini hazırlayan Yılmaz Güney’le yollarını bu parmaklıklar ardında kesiştirdi. Ahmed’lerinin, Yılmaz’larının gidişini gördü.

Sevdiği herkes gibi O da çekip giderken “Ne kaldı” diye soranlara bir “Ayrılık Hediyesi”dir

“Dur… Ağlama Gözlerim
 
Ce: Yusuf Hayaloğlu-Dur...Ağlama Gözlerim

alınması lazım bu kitabın saol abla
 
Ce: Yusuf Hayaloğlu-Dur...Ağlama Gözlerim

Bende alacağım inşallah.Sende sağol ablacım...:)
 
Back
Yukarı